Öyle eserler vardır ki, dinlediğimiz zaman çeşitli duygu denizleri içinde yüzeriz. Bazen müziğin gücünü dibimize kadar hissederken, bazen de melankolik, karamsar, epik, fantastik ve coşkulu duyguların darbeleri bizi şaşkına çevirir. Bazen hayal gücü kullanılırken bazen de gerçeğin ta kendisi bize akseder.
Belki onlar bir iki parçasıyla göze batarlar, bazı kesimlerin gözünde. ‘Melancholy’, ‘Watching Over Me’, ‘I Died For You’.. Burada her şey göründüğü gibi midir? Bu üç eser de belki aşk parçaları olarak anlamlandırılabilir. Ama gerçek bu değildir. ‘Melancholy’ eserinde bir savaş sonrası, insanların durumundan bahsedilir ve onlara seslenilir. ‘Watching Over Me’ eserinde de trajik bir şekilde ölmüş bir arkadaşın ruhundan bahsedilir.
Bu sanatın tarihsel başlangıcına baktığınız zaman, grubun lideri Jon Schaffer’ın azminin neye dayandığına baktığınız zaman, grubun hakkını teslim ediyorsunuz. Bu sanatın hayata geçirilmesi ve büyük bir azim ortaya koyulması Jon Schaffer’ın en iyi dostunun ölmesiyle harekete geçmiştir. Onun anısını yaşatmak ve canlı tutmak üzere bu sanat doğmuştur.
“Yıllar önce bir arkadaşım vardı. Korkunç bir gece öldü. Hayatımın en acı zamanlarıydı. Haftalarca ağladım. Öfke ve gözyaşlarıyla. Yıllar boyunca onun ruhunu hissettim. Lanetler savurdum. O beni gözetliyor. Zor zamanlar boyunca bana yol göstermişti. Yine hissediyorum. Bu beni boğuyor. Onun ruhu rüzgâr gibi, melek beni koruyor. Oh, biliyorum, o beni gözetliyor. Bütün en iyi dostlar gibi rüyalarımızı paylaşmıştık. On yıl öncesinde kan kardeşiydik. İsyankârca yaşadık, o bedelini ödedi. Ama niçin? Niçin o öldü? O gün beni hala acıtıyor. Yoksa bu yolda bencil mi düşünüyorum? Onun şimdi bir melek olduğunu biliyorum. Gelecekte yine beraber olacağız…”
Bir adam kendisine tuzak kurulması nedeniyle, bir patlama sonucu yanarak ölür ve cehenneme düşer. Şeytanın karşısına çıkar. Şeytan ona özel güçler vereceğini, ömrünün bir son bulmayacağını söyler ve dünyayı ele geçirmek için kuracağı karanlık ordunun başına geçmesini ister. Bu Spawn’dan başkası değildir. Spawn da bir şartla kabul eder. Kendisini dünyaya geri göndermesini ve intikam alacağını söyler. Şeytan da kabul eder ve Spawn dünyaya geri gönderilir.
Bu kez bir fark vardı: Artık o, özel güçlere sahip, görüntüsü değişmiş, insan üstü bir varlıktı. Dünyaya dönen Spawn, kendisine tuzağı kurup ölmesine neden olan kişinin en iyi arkadaşı olduğunu ve karısı ile de evlendiğini görür. Sonrasında intikamını alır, şeytana da baş kaldırır. Ve de onun dünyadaki ordusunun başına geçmeyi de kabul etmez.
Iced Earth adı verilen sanatın “The Dark Saga” albümünde bahsettiği karanlık efsane budur ve albüme, bu efsane hakimdir. Albüm tamamında bu efsaneye şahit olabilirsiniz. ‘Vengeance Is Mine’ Spawn’un intikam isteğidir. ‘I Died For You’ Spawn’un karısına duyduğu aşktır. ‘Hunter’ Spawn’un kendisidir. ‘Violate’ Spawn’un haksızlıklara baş kaldırmasıdır. ‘Depths Of Hell’ Spawn’ın tekrar cehenneme çağrılıp, şeytana karşı çıkması, ona rest çekmesidir. Nihayetindeki ‘A Question Of Heaven’ da Spawn’un yaşadıklarını sorgulaması ve adaletsizliği hazmedememesidir.
Spawn adı verilen bir çizgi roman kahramanı, güzide bir sanatla muhteşem bir hal alabiliyor değil mi?