2 Eylül 2010 Perşembe

Profesyonellik, Amatörlük ve Adamlık


Ne zaman profesyonel, ne zaman amatör davranırız bilinmez. Bazen kaba göre şekil alırız. Profesyonel ve amatör olmak arasında bazen çok ince bir çizgi vardır. Olayda bahsi geçecek ilgili kişinin mahiyetine göre bu çizgiyi aşabilir ya da gerisinde durabiliriz. Tam profesyonel bir yapıda isimlerin hiçbir önemi olmayabilir. Ya da en üst seviyedeki profesyonellikte bile an gelir amatör bir bakış açısı yakalayabiliriz.

Bir adam var. Size bir oyuncu öneriyor. Size içten bir şekilde bağlı ve sadece yardımcı olmak istiyor. Para hakkında hiç konuşmuyor. Sudan ucuz ama fiyatına nazaran kaliteli bir oyuncuyu sizlere kazandırmak istiyor. Tek istediği bağlı olduğu takımına yardımda bulunmak.

Profesyonel bir kulübün çatısı altında böyle bir olayın yaşanması normal şartlar altında pek profesyonelce görülmez. Olayın kendisi amatörcedir. Daha profesyonel olan yaklaşımı bilmeyen yoktur zaten. Scout taraması sonucu tespit edilenlerden tutun, teknik direktörün istediği oyuncunun peşinde koşulmasına kadar belli bir süreç vardır. Menajer bile olmayan birinin ortaya çıkıp, herkese açık bir TV kanalında bir oyuncuyu önermesi, CD’lerini göndermesi kişiye göre farklı tepkilere sebep olabilir. Eğer o isim kulüp tarihi için çok önemli biriyse ve takıma gönülden bağlıysa işler değişir. Profesyonel olan bir yapının amatör ruhundan bahsedilir. Hala ölmeyen bir şeyler vardır.

Galatasaray gibi bir kulübün, gönüllerin kulübü olduğu söylenen bir kulübün, kulüp tarihinin en büyük isimlerinden biri olan Prekazi’yi Jovanovic ile çağırması, sonra yüzüne bile bakmaması, arayıp sormaması, özür dilememesi ve bu olayda asıl imzanın Adnan Sezgin’e ait olması anlaşılır bir durum değil. Şahsen bu olayın tek başına Adnan Sezgin’in başının altından çıktığını düşünmüyorum. Rijkaard’ın bile olur verdiği, yıllık 600 bin avroya mal olacak bir oyuncunun, hem de +2’lik bir hakkınız daha varken üstünün çizilmesi tek başına Adnan Sezgin’e yontulamaz. Ortak bir karar alınmıştır ve bu kararın uygulayıcısı Sezgin olmak zorunda kalmıştır. Asıl sorumlu perdenin arkasına saklanmış. O yüzden asıl özür dilemesi gereken Prekazi’yi çağıran Adnan Polat’tan başkası değildir.

Adnan Sezgin hayır diyecek ve bir başkan kulübün paralı çalışanına “bi git kardeşim ya, alıyoruz işte” diyemeyecek ha! Mümkün mü? Ama bir çok kişinin mümkündür yahu dediğini duyar gibiyim.


Bir söz de Prekazi’ye. Sen nasıl bir insansın Cevad? Nasıl bir bağlılık bu? Senin kazandığın paranın ve şöhretin onlarca, yüzlerce katını kazanan, bunu tıpkı senin gibi Galatasaray üzerinden yapan bir çok isim, günümüzde Galatasaray için demediğini bırakmazken, sen hala Galatasaray diyorsun, Türkiye diyorsun, Galatasaray taraftarı diyorsun. Ağzından tek bir kötü söz bile çıkmaz mı senin? Halbuki bu takım için neler neler diyenler var! Kaptanlık pazu bandını takmışların bile geçirmişlikleri vardır bu takıma. Ama sen her şeye rağmen Galatasaray diyorsun.

Sen Prekazi olduğun için kimse önerdiğin oyuncuya hayır demedi. Taraftarlardan kimse senin sözünden bir gram bile şüphe etmedi. Eğer iyi dediysen o oyuncunun gerçekten iyi olduğunu kabullendi. Seni hep ayrı sevdi. Şu futbolcuyla gelen bir başkası olsaydı, bu taraftar oyuncuyu getiren kişiyi tefe koyardı. Futbolcuyu ve onu getiren adamı geri gönderen, yüzüne bile bakmayan yönetime alkış tutardı. Helal be Adnan Sezgin derdi.

Ama o isim sendin ya.. Cevad’dın ya sen.. Prekazi’ydin ya.. Paraymış, pulmuş, adı sanı duyulmamış topçuymuş, profesyonellikmiş umurumuzda bile olmadı. Seninle birlikte bizi de öldürdüler Cevad. Misimoviç ve Insua’ya bile sevinemedik sayelerinde. Şu takımda bir de Prekazi’mizin önerdiği sudan ucuz ama kaliteli oyuncuyu görmek bize neden koysundu ki? Aksine gurur duyardık. Prekazi’mizin bize emaneti gözüyle bakardık. Birkaç maç kötü oynasaydı bile küfretmezdik, yuhalamazdık Petre’ye sövdüğümüz gibi. Çünkü senin emanetin olacaktı o bize..

Şu resme baktıkça sinirim bozuluyor. Gencecik çocuğu üzüşümüzden bizden bir parçayı üzüşümüze kadar sinirim bozuluyor. Tekrar tekrar bakıyorum resme. Bu yanlış bize yapılmış gibi öfkeleniyorum. O çocuğun ne suçu var şimdi? Bonservisini alıp gelmişti ve ortada kaldı transferin son günü. Hayatıyla oynadık çocuğun. Şu aslan parçası ile gencecik çocuğu mal gibi ortada bıraktılar ya, bunun acısı elbet bir gün çıkacaktır.

Ah be Cevad.. Adam olmak o kadar kolay değil. Bir takım profesyonel olabilir. Dünya kulübü bile olabilir. Amatörlük bile üflenebilir o profesyonel ruha. İş adamı bile olunabilir. Dünyanın parasına hükmedilebilir. Ama şu adamlık var ya şu adamlık. Hani sendeki şu adamlık. İşte herkes profesyonel, dünya kulübü, iş adamı ve amatör olabilir ama adam olamaz..

7 yorum:

brk dedi ki...

sadece +2 olsa neyse, bir de a2 ligi var, orada oynatırsın gelişmesine bakarsın zate bonservis vermeyeceksin denemekten ne çıkar bugün bucasporlu manucho bile buna benzer bir şekilde man.united'a gelip forma şansı bulmuştu ki senin tarihinin çok önemli bir ismi bu oyuncuyu öneriyor ve en eksik bölgene öneriyor. üstüne bir de sakatlıklardan çekmemiz var dursun elinde lazım olur. ben bu olaydan sonra a.sezgin ya da başkalarının komisyon aldıklarına inanmaya başladım yoksa neden istemesinler ki...

Zanshin dedi ki...

Galatasaray yönetimi rezil işlere imza atmaya başladı. Arda-Atletico Madrid açıklamasından sonra transfer döneminin son günü yapılan ikinci rezalettir Prekazi-Jovanovic olayı. Aynı güne 2 rezalet sığdıran ve yapılan transferlere sevincimizi kursağımızda bırakan yönetime ne desek boş.

Code-444 dedi ki...

Linderoth'a 3 sezon sabreden yönetim, Prekazi'mize bir görüşmeyi çok görüyor. Yazıklar olsun be. Ne zaman değerlerine sahip çıkacak bu takım ?? Efsane toçularımı ve Ali Sami Yen'imi bin tane Aslantepe'ye değişmem...(İşte amatörlük)

---------------

Misimovic'i aldık. Biraz tuzlu oldu. Zaten geciktik ve çağırmış da olsak zaten Jovanovic'i emniyet subabı olarak tutuyorduk. Cevad bizim oğlan, aile arasında kırgınlık mı olurmuş canım. Bir özrü bile çok gördük. Saatle yarışıyoz zaten, görüşmedik bile ne uğraşcaz. Çünkü dışarıda aç gözlü taraftar ordusu ve kelle avcısı bi medya var. Zaman kaybetmek istemedik ancak Annan'ı da Baptista'yı da getiremedik. Emana'yı da Rijkaard istemedi. N'apalım?? Transfer çok zor iş. Kadromuz lige ve kupaya yeter. Kupadan da elenirsek lige yeter diye açıklıcaz zaten. Vizyonumuz var bizim boru mu ?? Önümüze bakıyoruz yani.

Hatta bakalım bile şimdiden: Bak!! Stad neredeyse bitti, bak bak; orda !! Ne ihtişamlı di mi ??, He he 1o küsür yıldan beri uğraşıyoz olm olsun o kadar. Bi de yakından bak, yanaş yav yanaş; senin bura bak: 'Niv Hel'. Nası ?? Bu sene bunla idare etcen artık. Takımın ne halt etçeği meçhul. Kötü oynuyo ama ölüsü yeter Cimbomuz biz. Hem nesi var mis gibi stad. Futbol oynanmasa da olur. Bize kalsa zaten Rijkaard'ı gönderirdik de tazminatı çok.İstediklerini de almadık kendi gitmedi prensipli çıktım ayağına tazminatı alacak. Yer miyim ben bunları be !! Arkasındayız diyip yırtıyoz. Ulan bunu söylemicektim ya tühh !! Adnan bana bişi demiyo zaten. Haldun'dan korktu beni seçti. Ulan bu da sırdı(!)yaa. Neyse. (Aha da profesyonellik, yersen!!!)

------------------

sultan çelik dedi ki...

atillacım,işin aslını bu akşam başkan ntvde katıldığı proğramda açıkladı.bu futbolcuyu görüşmek için buraya çağırdıklarını tabiki Rijkaardın isteği doğrultusunda.ama hoca futbolcuyu beğendiğini,iyi futbolcu olduğunu fakat asıl dikkat çeken noktanın ise 4 yılda yalnızca 30 maça çıkmış olması olduğunuve bunun sebeblerinin araştırılması gerektiğini söylemiş.menejerine bu sorulunca tatmin edici bir cevap alınmadığını söyledi sayın Adnan polat.bunun üzerine bir teklif sunmuş polat.300bin dolara yarım sezon kiralayıp futbolcuyu görmeyi vede sonra memnun kalınması halinde istediği 1 milyon dolara(bonservisi futbolcunun elinde)anlaşma yapmayı.menejeri ise aksine 500 bin avroya kiralama,sonrada 1.5 avroyada anlaşma yapmayı.sayın Adnan polat sormuş ''biz kiminle anlaşma yapacağız''diye.oda başkana kendisiyle cevabını vermiş.bunun üzerine kedilerine teşekkür edip göndermişler.bu işte bir bit yeniği olduğu zaten belliydi.adam bütün samimiyeti ile bunları Rıdvan dilmene anlattı.işte böyle...haaa ayrıca başkan içimize su serpececek güzel şeylerde anlattı.Rijkaardın istediği fotbolcuları aldıkları ifade etti.insua transferinin sanş eseri son anda yapıldığını söyledi.bence çok yetenekli bir futbolcu aldık.güzel günler bizi bekliyor arkadaşlar.teşekkür ederim.

abin sultan çelik

Atilla Çelik dedi ki...

Oooo beyaz ayı Igor Belanov abim de yazarmış buraya :) Bunu öğrenmemiz iyi oldu gerçekten. O halde gerçekleşen tüm bu olaylardan Prekazi'nin nasıl haberi olmaz anlaşılır gibi değil gerçekten. Anlaşılan oyuncunun menajeri bayağı aç gözlü çıktı. :)

Oğuzcan Akgöl dedi ki...

Abi anlaşılan Prekazi konusunda çok duygusalsın, o yüzden bu kadar içerledin bu duruma.

Adnan başkanın açıklamalarından sonra,olayı anlayışla karşılamış olman beni gerçekten çok sevindirdi. Zira etrafımızda sırf eleştiri olsun diyei pireyi deve yapan o kadar insan var ki...

Açıklamayı yetersiz buldum diyip,bu konuda ısrarcı olabilirdin;olmadın. Gerçekleri görmezden gelmedin. Ben kendi adıma sana teşekkür ediyorum abi.

Sevgilerimle

Adsız dedi ki...

Bence kesinlikle haberi vardir Prekazinin ve kendi menfaati icin yapmistir. cunku gecen yil besiktasada onermisti bu adami (internette bulabilirsiniz bu haberi)

eger gercekten GS sevgisi yuzunden yardim etmis olsaydi neden boyle muthis bir futbolcuyu bizden once rakibimize onerdi?

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails