6 Ağustos 2009 Perşembe

Haiku



Haiku yaklaşık 500 yıllık Japon şiir edebiyatı sanatıdır. Kısaca tanımlamak gerekirse, üç mısralık kısa bir şiirdir ama bu üç mısra öyle çok şey anlatmalıdır ki her türlü ayrıntıyı ve anlamı kapsamalıdır. Az ve öz olması yönü nedeniyle yüksek bir düşünce gücü ister. Tabii bu şiiri yazarken bazı kurallara uyulması gerekmektedir.

Haiku 3 mısradan ve 17 Japon karakterinden (heceden) oluşmalı, 17 hecenin mısralara dağılımı 5-7-5 dizilişinde olmalıdır. Bunun nedeni, söz konusu diziliş ile dinleyiciye en etkin şekilde sesi yansıtmaktır. Fakat zamanla 5-7-5 dizilişinin esneklikten arındırıldığı söylenebilir. Haiku’da mutlaka doğa ve çevreden bir parça, mevsimsel özellikler ve yansımalar, anlık bir duygunun betimlemesi yer almaktadır. Haiku ile yapılmak istenen, çok kısa bir zaman içinde bir anda hayatı, doğayı, çevreyi ve mevsimi, insanlara ve çevremizdekilere fark ettirebilmektir. Burada derin düşünceler bütünü ortaya konulur ve yaşadığımız hayatta mevcut önemli ayrıntılara dikkat çekilmesi sağlanır. Ama bunu yaparken çok sade bir dil, semboller ve paradokslar kullanılır.

Bazı Haiku örnekleri şöyledir:

Fırtına yaklaşıyor
İki günbatımı
Yaz mevsiminde

Yaz çimenliği
Hepsi bırakılmış
Savaşçıların rüyalarının

Bir karga
Boş bir dala kondu
Sonbahar akşamında

Bir yaban domuzu da
Diğer şeylerle birlikte
Bu fırtınada uçtu


Burada karşımıza ilginç bazı noktalar çıkmaktadır. Güzel haiku yazabilmek ve az kelimelerden dünyaları yaratabilmek büyük bir meziyet istiyordu. Bu şiir, Japon soyluları arasında meziyetlikle eşdeğer tutulmuştur. Hatta daimyolar, aile kurallarında haiku şiirinin öğrenilmesi gerektiğini de bildirmişlerdi. Yüzyıllar boyunca iç savaşlarla çalkalanan, kan dökülen Japonya’da kılıç kullanmak kadar, güzel Haiku kullanabilmek de yetenek olarak kabul edilmiştir. Örneğin feodal beyler (daimyolar) halkları arasında saygınlık kazanabilmek için iyi haiku yazmak zorundaydı.

Savaş esnalarında gün boyu savaşıp kelleler alan samuraylar, diğer zamanlarda akşam vakitleri malikanelerine çekilirler, Japon bahçelerindeki çay evlerinde otururlar, bahçeyi seyrederek akan suyun şırıltısı, ay, gökyüzü, yağmur, diğer doğa olayları eşliğinde meditasyona dalarlar ve sabahleyin o gece esinlendikleri üç mısrayı fısıldayabiliyorlardı. Tabii o esnada ağızdan çıkan haikuların ne kadar edebi, güçlü ve vurucu olduğunu bilmiyoruz ama bir haiku şairi olan Basho Matsuo ve Buson bu işin bir üstadıdır.

Buson’dan bir örnek vermek gerekirse;

“Çeltik sulayan
Köylü sesleri vardı
Yaz mehtabında”

Soylu samurayların savaş öncesi ya da seppuku yapmadan önce Haiku mısralarını fısıldamaları bilinen türden bir olaydır. Bu yolla samurayların haikuları, halk arasında yayılabilir ve saygınlık sadece kılıç gücüyle değil hayal gücüyle de sağlanabilirdi.

2 yorum:

gayin-sin.net dedi ki...

Gemliğe doğru
denizi göreceksin
sakın şaşırma

Sanırım Türkçe yazılmış en iyi Haiku. Orhan Veli'den.

Atilla Çelik dedi ki...

Çok basit gibi görünüyor ama şöyle rahatlayıp dikkat kesilince müthiş vurucu bir haiku Melih Abi.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails