9 Temmuz 2011 Cumartesi

Nihayet Rahatça Nefes Alabilmeye Başlayan Freya’nın Anlattıkları

Birazdan okuyacağınız lirik size bir aşk şiiri olarak gelebilir. İşin iç yüzü çok daha farklı. Bu blogta Wolverine isimli güzide grubun yeni albümünden ve grubun vokalinin hasta olan kızı için yaptığı bir şarkıdan bahsetmiştik. Bu şiir dediğimiz şey ise grubun vokali Stefan Zell’in kızı Freya için yazdığı şarkının ta kendisi. Uzun zamandır Freya’yı arıyordum. Nasıl bir bebektir? Görünümü sağlıklı mıdır? Yüzü gülüyor mudur? Gerçekten çok merak ediyordum. Ne yaptım, ne ettim, zorda olsa birkaç resim elde edebildim. Başlangıçta hasta olan Freya’yı anne babasının arasında o tomurcuk haliyle görmek, minicikken rahatsızken görmek üzücü bir durum. Ama en yukarıda görüldüğü gibi bir dünya tatlısı Freya.. Bunun gibi hayatın ta içinden olan şeyleri, gerçek ve samimi duyguları gerçekten çok seviyorum. Stefan ve ailesinin, hatta Stefan'ın anne babasının bile görüntülerine şahitlik ettim. O kadar bizden biriler ki. Dünyalar tatlısı 2-3 kedi ile geniş bir aile sımsıcak bağlarla hayatlarını devam ettiriyorlar. Bizimkiler mi? Ehh, onlar Bebek ve Etiler’de caka derdindeler.. EMBRACE 

You changed all that I am
Once you opened your eyes
Right there I turned off the world
And then there were you and I
Whole again, you have defined who I am
Innocence helps me retain what I am
One breath was all they required
To deprive us all of our bliss
Right there I saw you were lost
And there wouldn't be another us
I fell and I fell, into a dark and bottomless pit
Darkness embraced my whole world
I'll trade you my life, spare you my heart
Without you I still would be lost, I'd drown in an ocean
I am you, you are me, we cannot part
A future's embrace clad with hope is ours
Slowly dark clouds dispersed
Offered a passage of life
And they gave us a reason to carry on
What we believed wouldn't be suddenly was
I'll trade you my life, spare you my heart
Without you I still would be lost, I'd drown in an ocean
I am you, you are me, we cannot part
A future's embrace clad with hope is ours
Dark clouds will shadow the roads we'll be walking
And questions will challenge our minds and our hopes
But I'm sure that devotion and faith will make darkness subside
For the power of love is embodied and born in our strong embrace


Vokalist Stefan Zell bu şarkıya dair şöyle demişti: “Şunu söyleyebilirim ki şu ana kadar yazdığım en kişisel ve önemli şarkı. Kritik bir kalp rahatsızlığıyla 2008 yılında doğan kızım Freya ile ilgilidir. Doğduğunda yaşayabilmesi için çok acı verici bir ameliyat olması gerekiyordu. Aynı zamanda tekrar ameliyat riski ile karşı karşıya kalmamak ve muhtemel olumsuzlukların önüne geçebilmek adına emin olana kadar ameliyatın olması söz konusu olamazdı. Kızımın ilk 8 ayı boyunca, her gün onun düzenli beslenmesi ve olağan bir şekilde yaşayabilmesi için sürekli mücadele ettik. Sağlıklı insanlar için sıradan olan ve rahatça yapabildiğimiz şeyler, nefes alıp vermemiz bile kalp rahatsızlığı olan kızım için çok zordu. Nihayetinde geçtiğimiz yılın Aralık ayında Göteborg’daydık ve ameliyatı yaptılar. O günden beri her şey değişti ve bugün kızım tamamen güvende, üç yaşında olacak diğer çocuklar gibi. Hayal edebilirsiniz ki hayatımın bu periyodunda duygularım karmakarışıktı. Çeşitli duygular içinde boğuluyordum. Bir yandan ilk çocuğum Freya, doğmuştu ve doğumuyla birlikte kelimelere dökülemeyecek bir sevinç yaşamıştım. Aynı zamanda onun rahatsızlığı yaşamımıza birçok sıkıntıyı ve karanlığı getirmişti. Şarkı basitçe yaşadığımız bu deneyimden bahseder ve benim olduğu kadar karım için de çok şey ifade ediyor.”

4 Temmuz 2011 Pazartesi

Dünyanın En Çok Nesini Özlüyorum?


Dünya'nın en çok nesini özlüyorum, biliyor musun?

Geceleri yağmurun damda çıkardığı sesi özlüyorum.

O sesle uyurdum. Çocukluk yıllarımda akademiye hazırlanırken uyumayıp sabah dörtlere, beşlere kadar çalışırdım. Çalışmalardan sonra en fazla iki saat uyuyabilirdim. Ama çok yorgun olurdum. Öylece yatardım.

Son sınavımdan önce de aynı şey oldu. Uyuyamazsam hayatta geçemeyeceğimi biliyordum.

Yağmur yağdı mı peki?

Hayır.

Ama babam.. Babam odamda volta attığımı duydu. Uyuyamadığımı biliyordu. Dışarı çıktı, bahçe hortumunu aldı ve yukarı doğru tutup suyu açtı. Tavana yağacak şekilde. Tıpkı yağmur gibi. Ben uykuya dalana kadar orada durup yağmur yağdırdı. Bazen gerekseydi günlerce orada duracağını düşünürüm.

Onu özlüyorum. Ve şimdi her şeyden çok yağmur yağmasını istiyorum. Sadece bir süreliğine..

Yağsın o zaman yağmur.



Babylon 5 – Sezon 3 Bölüm 8 – Messages from Earth bölümünden.. Dört yıl boyunca dünyadan uzak bir şekilde uzayda yaşayan Kaptan John Sheridan’ın dünyaya duyduğu özlemden..

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails