Heavy müzik dinleyicilerinin çok yakından tanıdığı bir gruptur WASP. Ülkemize gelmişlerdi. Bir hayranları onlara bir kere olsun sarılabilmek için her şeyi yapmıştı. Söz konusu hayran WASP ve grubun lideri Blackie Lawless’ın (Zeyna olarak tanıdığımız Lucy Lawless ile akrabalar) neredeyse ölümüne bir hayranıydı. Yıllardır onlar için adeta çıldırıyordu ve Blackie’ye bir kez olsun sarılabilmek hayallerinin gerçekleşmesi demekti. Organizatörün de yardımıyla söz konusu bayan hayran Blackie’ye yaklaştı ve Blackie’den tek bir laf çıktı: “Fuck off!”
Yüzüne bile bakmamıştı hayranının. O bayan gözyaşlarına boğulmuştu. Ne kadar dil dökülse de oralı olmadı Blackie.. Umursamadı bile yılların delicesine hayranlığını.
Bir de Ozzy Osbourne vardır. Muazzam bir ses. Muazzam bir yetenek. Ama karaktersizin önde gideni. Blackie ve Ozzy gibi adamlar dünyanın en iyi müziğini yapsalardı dahi severek dinlemezdim. Böyle karaktersiz insanların müziğini severek dinleyemem. O yüzden WASP’ı nedense sevememişimdir.
Yıl 2003. Rock The Nations konserleri. Mekan İstanbul. Heavy Metal’in babalarından Ronnie James DIO gelmiş Türkiye’ye. Şu an 55 yaşında olan Engin ağabeyim yıllar boyu müziğiyle büyüdüğü, serpildiği, kendinden geçtiği ve adamlığına bayıldığı Ronnie James DIO ile tanışmak, albümlerini imzalatmak ister. Ulaşır da. Çevresi kalabalıktır DIO’nun. Kimseye böbürlenmemekte, yukarıdan bakmamaktadır. Kendisi bir aile babası, hayranları da çocuklarıdır sanki. Öyle bir sıcaklık.. Bizden biri gibi. Normal, sıradan, sıkı fıkı dostlar gibi..
Engin ağabey albüm kapağını uzatır. DIO almak isterken kapak yere düşer. DIO aceleyle ve üzgün bir şekilde yere eğilir. Hayranının eğilmesine izin bile vermez. O an 57 küsur yaşında olan o adam kapağı alır. Üstündeki tozları çıplak elleriyle siler. Büyük bir ilgiyle, dünyanın en önemli işini yapıyormuş gibi imzalar. Engin ağabeye uzatır.
Böyle bir rol ve sanatçı modeli getirin aklınıza. Burnu yukarılarda, süperstar ayaklarında olan piyasa müzikçilerini aklınızda tartın. Bir de DIO gibi şahsiyetleri..
12 yaşından beri Heavy Metal dinleyen Sam Dunn isimli antropolog bir gün Heavy Metal üzerine belgesel çeker. Bu belgesel meşhur “A Headbanger’s Journey”den başkası değildir. Heavy Metal, din, satanizm, müzikteki öğelerin açılımları gibi bir çok sosyal konuya değinilir videoda. İnanılmaz eğlencelidir.
Black Metal grupları olan Gorgoroth ve Mayhem ile olan röportajlar rezalet ötesidir. Bildiğin barbar denyodan ve şekilci karaktersizlerden farksızdırlar. En büyük bizcidirler. İmajcı puştların önde gidenidirler. Acınacak durumdadırlar. Mayhem elemanları antropologu neredeyse döveceklerdir. Bir pataklamadıkları kalır. Gorgoroth lideri Gaahl ürkütücü bir ortamda satanizmi ve Norveç’te kilise yakılmasını över durur. Şeytana inandığını ve bunun özgürlük olduğunu söyler.
Aynı antropolog DIO’yu bulur. Tüm karanlık düşünceler uçar gider. Aydınlanır ekran birden. Sıcak bir şekilde karşılar DIO antropologu. Öyle zeki ve esprilidir ki. Adamlığın ne olduğunu gösterir yedi düvele. Kiss grubu lideri Gene Simmons’a da ayar verir durur. Sıcakkanlıdır, sürekli gülümser durur DIO. İnsanların bazı şeyleri ne kadar abarttığından dem vurur.
Ronnie James DIO’nun en meşhur olduğu nokta ise Heavy Metal işaretini bulmuş olmasıdır. Bu ayrı bir hikayedir. O işareti Ronnie’ye babaannesi yaparmış. Korkutmak için. Öcüler, cadılar ve korkulacak varlıklar olduğunu göstermek için. Ronnie de inanılmaz korkarmış. Sonra bu müziği icra etmeye başlayınca korkuların üzerine gitmeye odaklı olan ironik bir hareketi metal alemine sunar.
16 Mayıs 2010 tarihinde 67 yaşında kaybettik DIO’yu. İnsanlar bu yaşta bastonla zoraki dolaşırken o hâlâ sahnelerdeydi. Geriye adamlığı kaldı.. Bir de, bundan 16 yıl önce bir kasetçiye girerek DIO var mı diye sorduğumda, “boya satmıyoruz maalesef” cevabıdır bende kalan..
6 yorum:
çok güzel olmuş abi açıkçası beklediğimden iyi. yani iyi derken senden kötü beklemek mümkün değil zaten( bakınız: sıçıp sıvayan yalaka izleyici türü:D). ama kafama takılan bişey var ben bu hareketi nazar deymesin diye yapıyomuş babannesi diye duydum hatta adı geçen belgeselde de öyle DIO, bi de kötü uğur getirmesi içinmiş. ne için olduğunun önemi yok önemli olan dioydu ve şimdi gerçek heaven and hell turnesinde. özlenecek bi adam, alçakgönüllü en az barış manço kadar. bir de alçakgönüllülüğü üzerine değindin ya aklıma iki isim birden geldi: biri 24ünde trafik kazasından giden cliff burton ki kendisi sabahın altısında kapısına dayanan hayranıyla bir saat sohbetin üzerine bir de imzalı fotoğrafı vermiş kişiliktir; ikincisiyse kendi takvimindeki tek boş vakit olduğu için radyoya gecenin bi yarısında gidip(saatini hatırlamıyorum) radyocuyla 2 saat sohbet eden barış mançodur.
Yorumun için sağol Yunus. O hareket de benim aklımda öyle kalmış. Yanılıyor da olabilirim. Sonuçta o hareketin bu müziğe uyarlanışının ironik bir şey olduğu gün gibi ortada.
DIO gibi adamlar kompleks taşımayan adamlar. Müzik ve adamlığı yaşam felsefesi haline getirmişler. Bir çok güzellik için varlar. O yüzden onlarda burnu büyüklük yok. Bizden biriler. Ben neysem, sen neysen, onlar da o. Ne bir eksik, ne bir fazla. Mentalite farklılığı bu işte.
abi valla yalan olmasın: ben ünlü bi karakter olmadıkça sabahın altısını kimseye harcayamam:D. bu arada yoğurt bulan arap gibi gözükmek istemem ama bi de cliff yazısı görebilecek miyim?
Cliff yazısı gerçekten zor canım. Neden diye sorarsan o adamı eş zamanlı tam olarak hissedemediğim ve üzerine pek düşmediğim için fazla duygusal bağım olduğunu söyleyemeyeceğim. Duygusal bağımın olduğu konu ve noktalarda yazabiliyorum maalesef. Yazılarımda bilgiden ziyade ilham, duygusal bağ ve coşku beni besliyor çünkü.
selam..
16 mayıs sonrası DİO hakkında yazacak mısın acaba diye merak ediyordum ,hatta bi dürtmeyi bile düşünüyordum=)
eline sağlık
Merhaba,
Eğer merakını giderebilmişsem ne mutlu. Teşekkür ederim. :)
Yorum Gönder