16 Mart 2010 Salı

Balkonda Küfürü Basmak ve Ayşe Gaaaadın


Pendik’te delicesine takıldığım zamanlar. Arkadaşlarla kağıt sallıyorduk. Çok eğlenceli bir oyundu ve muhabbet çok geyikti. Gülüp eğleniyorduk. Kağıtlar dağıtılırken arkadaşım tam hatırlamıyorum, bana bir şey söylemişti ve hemen ardından ben de “bok yersin” demiştim ona. Bunu der demez, tüm arkadaşlarımın kıpkırmızı olarak gülme komasına girdiklerini, sandalyeden bile düştüklerini gördüm. Hiçbir şey anlamamıştım.

“Neden bu kadar gülüyorsunuz yahu, komik bir şey söylemedim ki”

Olayı anlattıklarında gülme komasına girme sırası bendeydi.

Biz kağıt oynarken, yukarıdaki aile balkonda oturuyordu. Havalar ne zaman sıcak olsa, herkes balkonda otururdu. Meğer, arkadaşımın bana bir şey söylediği sırada, yukarıdaki aileden bir kadın artık kime sormuşsa “ne yersin” diye sormuş oradaki birine. Tabii benim kulaklar arızalı olduğu için onları duymuyorum ve tam o lafın üstüne, ben aşağıdan yüksek bir sesle arkadaşıma “bok yersin” deyince, haliyle sandalyede görememiştim onları.

Arkadaşım kafasını uzatıp yukarıdaki aileye durumu izah etmiş ve bu sefer yukarıdaki aile gülme komasına girmişti.



Yine bir akşam, Atakan isimli arkadaşımızın evinde sabahlıyorduk. Ben, Atakan ve Seçkin yine kağıt oynuyorduk. Saat gecenin üçü, dördü olmuştu, gözlerimizden uyku akıyordu. Biraz sefil bir hal almıştık. Birden Aydemir Akbaş’ın bir deliyi oynadığı filmden esinlenerek, kulakları tırmalayacak kadar yüksek bir sesle aniden “ayşee gaaaaadın, ayşee gaaaaadın” diye bağırmaya başladım. Seçkin ve Atakan’ın gözleri bir anda dışarıya fırlamış, uykusuzluğun da etkisiyle gülme komasına girmişlerdi. O gece defalarca “ayşee gaaaaadın, ayşee gaaaaadın” diye bağırıyor ve uykularından ediyordum onları. Bir de kulakları sağır edecek derecede yüksek sesli değil miydi, hepten eziyet oluyordu onlara.

Ertesi gün, Atakan’ların hemen aşağısında oturan babaannesi, Atakan’a gelmiş ve oğlum, gece çok garip sesler duydum, rüya mıydı, gaipten bir ses miydi anlamadım gitti diye korkuyla yakınmıştı. Ne hikmetse, meğersem Atakan’ın babaannesinin adı Ayşe’ymiş. Hal böyle olunca, Atakan’ı aldı bir gülme. Akşam olayı anlattığında gülme krizine girmiştik.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails