11 Haziran 2010 Cuma

İnsanlığın Öfkeli Sesi: Misery Index ve Uyuyan Devler


Amerikalı Death Metal/Grindcore grubu Misery Index direkt ismi ile neyi hedeflediğini çok iyi anlatıyor bizlere. Yerkürenin ezilen, sömürülen insanlarının tercümanı olmalarının yanında, emperyalizmin ve sömürgeci zihniyetin karşısına bıçak gibi sözlerle çıkıp en mahrem noktalara kadar darbelerini indiriyorlar. Kendilerini canlı gözlerle izlediğim için kendimi çok şanslı sayıyorum. 11 Mayıs'ta çıkan yeni albümleri "Heirs To Thievery"i 1 aydır kesintisiz dinliyorum. Son 1,5-2 aydır sert müziğe deli gibi bağlanmış durumdayım ve kendimden geçiyorum Misery Index ile, Nevermore ile geçtiğim gibi.

Müzikteki gaddarlık ve akışkanlık, sömürgeci zihniyetin kafasına indirilen balyoz tadında. Yeni albümde en sevdiğim parçalardan biri olan ve özellikle 01:50 sonrası beni nefessiz bırakıp bir goril gibi çok gaz şekilde göğsüme koca yumruklar indirme ihtiyacı hissettiğim "Sleeping Giants" (Uyuyan Devler) parçası gelsin. Özellikle sözlere dikiz! Afrika'daki soruna kısa bir bakış açısı. Bu mesajı yazarken aklıma "Futbol Ezilen Halkların Mutluluğudur" blogunun sahibi sevgili Ozan geldi. Onun öfkesi ve kızgınlığı..



Sleeping Giants

Mali bozkırlarındaki arazilerden fışkırmış
Atalarımızın dört bir koldan sıkıştırıp rahimlerini dilimlediği
Devler gibi uyuyoruz, tüm umutların tükendiği yerde
Hiçbir şey yapmayan bir Birleşmiş Milletler, sayıyor ve besliyoruz
Savaşın çocuklarını, aç ve pislik içindeler
Sefaletimiz tozlara doğru çekiliyor

Buralarda yaşayan biri olmak istemezdin...
Elmas madenlerinde, tekstil dokuma tezgahlarında,
Kokain bağımlıları ve fahişeler gibi... Yaşayamayız böyle

Gençliklerini alıyorlar, sınırlandırarak lanetliyorlar
Bangkok'tan Juarez'e, oradan Sahara kumlarına kadar
İsimsiz ve ölmüş, terkedilmiş sınırlar
Nefret ediyoruz, isteksiziz ve doğduğumuz gün lanetlenmişiz

Baştan aşağıya teslim alınmışız
Bir çok yaşamdan vazgeçilmiş
*ikeyim sizi, sizi solucanlar, insan ticaretinin hasatçıları
O kadar az kişi farkında
O kadar az kişinin umurundaki
Ne kadar dua edersen et, bu noktadan sonra
Dualara cevap veren tek bir Tanrı bile yoktur buralarda




2 yorum:

koala dedi ki...

Yaşadığımız evde, sokakta, işyerinde, ülkede, dünyada bu kadar şey olup biterken üç maymunu oynamak bana çok aşağılık bir tavır gibi geliyor.
Evet şarkının sözlerinde olduğu gibi teslim alınmış durumdayız ancak bu teslimiyeti kabullenmek, bu teslimiyeti içimize sindirmek insani bir tavır değil. Kapitalist sisteme, kompradorlara baş kaldırmak gerekir. Kendin için olmasa da, senden sonra gelecekler adına bunu yapmak gerekir.

Atilla Çelik dedi ki...

Bir şarkı, bir müzik elbette ki bazı şeyleri değiştirmez ama söylemleri ve görüşleri ile akıllarda bir soru işareti yaratır, farkındalık oluşturur ve böyle bir şey var diye sordurur. Bu tür grupları çok sevmemin en büyük nedeni, zannedersem çok gerçekçi olmaları. Hayatın kendisini anlatmaları..

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails