31 Mart 2010 Çarşamba

Ey NILE! Orada mısın?


Ey ruh orada mısın derler ya, fark etmez aslında. Ey NILE da olabilir. İki kelime de aynı, iç dünyama göre.

Ey NILE sen ki, seni ne zaman dinlesem Sakkara’nın kumları yüzümü tırmalar, Tanrı Ra’nın çığlıkları kulaklarımda yankılanır, Tutankamon’un askerleri çöllerde arabasını sürer, su tanrısı Khnum bir lanet tutturur mezarında. Müziğini beslediğin uğultulu vokallerin askerlerine buyruk veren firavunların öfkeli sesleridir. Helikopter temposuna bağladığın vurmalı çalgıların ve bu ritme uydurduğun kazıyıcı gitar ritimlerin savaşı, laneti, öfkeyi, mistik güçleri çağıran firavunlarına buyrukluk eden askerlerin savaş arabalarıyla son sürat gitmeleridir. Suratlarını yakan kızgın kum fırtınalarına karşı.

Karanlık gökyüzü boyunca Undeadlerle birlikte uyanır; Hadoth Vadisi’nde, Nephren-Ka’nın eski yer altı mezarları arasında damgalanmış şekilde çalarız melodilerimizi. Neb kabirlerinin kayaları üzerinde yükselen ayın ışığı bizim için değildir bilirim. Muazzam piramidin altında Nitokris’in bilinmeyen şenlikleri baştan çıkartır benliğimi.

Amalek’in kırbacı durmaksızın iner, Amu’nun tohumları eziyet eder. Horus’un gözlerini hissederim. Açınca gökyüzünü aydınlatan, kapatınca dünyayı karanlığa boğan gözlerini.

Seni dinlerken; binlerce yıl öncesinin Eski Mısır, Sümer, Babil’inde yaşarken, olaylara, mistiklere, savaşlara, şölenlere ve lanetlere tanıklık ederken bulurum kendimi. En minik melodinde dahi. Sonra da insanlar dönüp bakar bana, adeta bir aptalmışım gibi. “Ne anlıyorsun bu müzik toplumundan, inşaat halindeki binayı sarmalamış çelik borulara vururken çıkan sesin aynısının boca edildiği müzikten” diyerek.

Sus derim.

Herkes aynı şeyi hissetmez ya?

O yüzden özel! Hem de çok...

2 yorum:

LLuvia dedi ki...

Müziğine kaptırıp gidince dediğin gibi eski mısırda firavunların içinde gibi hissediyorsun. Biraz ürkütücü bir adventure oynar gibi adımlarını dikkatli atıyorsun. Dışarından korktuğunu irkildiğini görenler anlayamaz ne yaptığını ama o sıra o müzikle sen başka bir dünyada yaşıyorsun.

Atilla Çelik dedi ki...

Kesinlikle öyle. Ne zaman NILE dinlesem kendimi eski Mısır, Babil ve Sümer'de buluyorum. Bazen tabletleri okurken, bazen firavunların kızgınlarına şahitlik ederken, bazen mistik olayları gözlemlerken buluyorum kendimi. Bu dünyadan kopuyor ve eski dünyada yaşıyorum bir an. Adamlar müzikleriyle o duyguyu sonuna kadar veriyorlar. Bahsettikleri şeyler hep bu konular üzerine olunca hissedebiliyorsun.

Bir de eklediğim videoyu bir NILE hayranı yapmış. Indiana Jones ve C.R.A.Z.Y. gibi filmlerden almış tüm görüntüleri. :)

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails