18 Mart 2010 Perşembe

Türk Futbolu Bu Mudur? Evet. Budur!


Futbolun oynanış açısından sanatsal yönüne aşık olan biri olarak yoruldum gerçekten. Sıkıldım. Türk futbolunun bu yapısından sıkıldım. Futbola sadece futbol olarak yaklaşan bir avuç insan tarafından çevrelenmişken böyle bir ortama sıkılacak tek bir söz mayonezinin adeta III. Dünya Savaşı’nı çıkaracağından da haberdarken üstelik.

Düşünüyorum. Düşünüyorum. Çıkamıyorum işin içinden. Futbolun içinde olan herkes her şeyin farkındayken nasıl böyle manevralar içerisinde debelenip durur anlayamıyorum. Bu Türk futbolunun değişmez kaderi midir? Son yıllarda oynanacak her Galatasaray – Fenerbahçe maçı öncesinde ortalığı ateşe vermek, sinirleri germek, ülke gündemini değiştirmek kimlerin çıkarlarına hizmet ediyor? Kimler provoke ediyor bunları? Kimler bir kazanç sağlıyor bu işgüzarlıktan? Ne zaman rahat bir şekilde bir GS – FB maçı izleyebileceğiz? Biz futbolseverlerin günahı nedir? Kimler yarattı bu düşmanlığı? Kimler? Çıksın ortaya. Çıksa bile ortaya, kimler hesabını soracak ki? Kimler?

Türk futbolu eşittir çirkeflik mi? Türk futbolu eşittir kanunsuzluk mu? Türk futbolu eşittir saçmalıklardan beslenmek mi? Türk futbolu eşittir düşmanlık, bölücülük ve dağıtmak mı? Bu mudur yani? Nereye kadar? Kimler kandırıyor bizleri, futbol spor, kardeşlik ve bütünlüktür diye. Kim saçmalamış bunları? Çıksın ortaya!

Peki kim körüklüyor bu savaşı? Kim ateşe benzinle gidiyor? Bundan kimler nemalanıyor ve kimlerin cebi para görüyor?

Medya!

Çık ortaya. Suçlusun. Verebileceğin tek bir savunman dahi yok. Tek savunman, “paraya ihtiyacım vardı, ortalığı karıştırmam lazımdı. Reyting yapacak, deli gibi izlenecek ve satış yapacaktım. Nemalanacaktım,” olacaktır. Başka ne olabilir ki?

Yöneticiler ortalığı ateşe vermemişken, ortalığı gerici açıklamalar yapmamışken daha şimdiden saçma sapan haberleri boca etmek, zaten kanlı bıçaklı olan iki takımı adeta Dünya Savaşı’na çağırmak neyin nesidir? Aynı medya çıkıp demiyor mu bir de "iki ezeli dost, futbol kardeşliktir" bla bla bla.

Hadiyin oradan.

Uzayın!

Kaybolun gidin!

Ben bir futbolsever olarak sadece futbol izlemek istiyorum. Güzel bir futbol izlemek istiyorum. Sağ ve sol kanattan su gibi akıp giden oyuncuların sanatlarına tanıklık etmek istiyorum. Barcelona gibi şiir yazan bir futbol izlemek istiyorum. Premier Lig’deki çekişmeyi, hızı ve akıcı futbolu görmek istiyorum. Bir defans oyuncusunun rakip forveti efendice karşıladığı, topunu kestiği, topu keser kesmez ondan kıvrak bir şekilde sıyrılıp usta işi bir pas vermesini izlemek istiyorum. Ben bu oyundan zevk almak istiyorum. Toplumca suratıma dağlanıp duran düşman addedilen bir takımla adam gibi maç oynanmasını izlemek istiyorum. Bir forvet arkası oyuncusunun harika ekartesiyle ileri uçtaki golcüsüne müthiş bir pas çıkarmasını izlemek istiyorum.

Benim tek işim bu. İsteğim bu. Beni zevke boğan bu. Asıl futbol bu. Bundan kana kana içmek, zevk almak, bir dolulukla dolmak ve keyifle boğulmak istiyorum. Futbola..

Çekin o pis ellerinizi güzel futboldan.

Lütfen!

Çekin.

Ve kaybolun gidin..

2 yorum:

Plaseyi Hanri Gibi Vuruyorum dedi ki...

http://plaseyihanrigibivuruyorum.blogspot.com/2010/03/sporx-dostluk-bars-ve-kardesliktir.html

Buyur abi,

en iyi örnek işte SporX yaptıklarıyla. Kendi iki kuruluşuyla kızıştırıyor ortalığı. Sonra dostluk, kardeşlik ayağı yapıyorlar deliriyorum. Bu kadar basit ülkede spor konuşmak. Bu kadar yapay, bu kadar adi!

Yazıklar olsun hepsine.

Atilla Çelik dedi ki...

Sonuç itibariyle orası da sadece futbol için ya da spor için kurulmuş bir yer değil. Hepsi ekmek parasının derdinde. Daha fazla takip edilmek insan egosunu besleyen bir şey. Bunu sağlayabilmek için her yol mübah anlayışı hakim sanki. Yine adam gibi bir maç izleyemeyeceğiz. Bu şimdiden belli oldu gibi. Gerçekten sıkılıyorum.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails