2 Ağustos 2010 Pazartesi

Var mı Böyle Bir Diyalog?

Bazı filmler direkt başlangıçta sizi ekrana mıhlar. Kımıldayamazsınız bile diyalogların dehşetliğinden. Bilakis meşhur Baba filminin direkt girişi ve başlangıç diyalogları öyledir. Çarpılırsınız. 1987 yılında usta yönetmen Stanley Kubrick'in elinden çıkan muazzam klasik Full Metal Jacket'ın girişindeki şu diyaloglar beni her zaman benden alır. Muazzam oyunculuk, inanılmaz agresif ama izlerken gülme komasına sokan diyaloglar..

- Ben Uzman Çavuş Hartman,eğitiminizden sorumluyum. Sadece size bir şey söylendiğinde konuşacaksınız. Ağzınızdan çıkacak ilk ve son sözcük ''efendim'' olacak. Anladınız mı pislik herifler?

- Efendim, evet efendim!

- Sizi duyamıyorum. Bağırın, taşaklı herifler olduğunuzu gösterin. Siz ana kuzuları bu adadan kurtulabilirseniz,acemi eğitimini bitirebilirseniz. Çakı gibi olacaksınız, savaşmak için yalvaran ölüm makineleri olacaksınız. Ama o gün gelinceye kadar bir bok değilsiniz! Bu dünyadaki en aşağılık yaratıklarsınız. İnsan bile değilsiniz! Siz düzensiz, bir boka yaramayan yaratıklarsınız! Çok sertimdir, beni sevmeyeceksiniz. Benden ne kadar nefret ederseniz, o kadar öğrenirsiniz. Çok sertim, ama adilim! lrklar arasında ayırım yapmam! Zencileri, Yahudileri ve İtalyanları aşağılamam. Burada hepiniz aynı ölçüde değersizsiniz! Bana, sevgili Deniz Kuvvetlerimizi kıçını toplayamayan beceriksizlerden kurtarmam emredildi. Anladınız mı pis herifler?

- Siktirin! Sizi duyamıyorum!




Kim söyledi bunu? Hangi piç söyledi bunu? Kendi ölüm emrine imza atan bu hanım evladı komünist ibne kim? Hiç kimse ha? *iktiğimin ruhları söyledi! Harika! Hepinizi eğitimde süründüreceğim! Götünüzden kan gelinceye kadar koşacaksınız! Yoksa sen miydin aşağılık herif? Korkak tavuk gibisin! Eminim sendin!

- Efendim, ben söyledim efendim!

- Hadi ya. Nesin sen, soytarı mı? Er Palyaço. Dürüstlüğün hoşuma gitti. Seni sevdim. Bir gün bize gel, kız kardeşimi *ikersin. Adi herif! Adını aldım! Artık benimsin! Ne gülebileceksin, ne de ağlayabileceksin! Her şeyi harfi harfine öğreneceksin! Kalk! Kalk ayağa! Kendine gel, yoksa gözlüklerine sıçarım dünyayı bombok görürsün!




-Boyun kaç asker?

-Efendim, 1.75 efendim!

- Bu kadar büyük bir bok sıçılabileceğini bilmiyordum! Beni kazıklayabileceğini mi sanıyorsun? Tohumların en iyi kısmı annenin bacak arasından kıçına kaçmış oradan da çarşafa damlayıpkahverengi bir leke bırakmış! Nerelisin sen?

- Texas

- Allah kahretsin! Teksas'tan sadece ibne ve öküz çıkar Kovboy! Öküze benzemiyorsun, yani ne olduğun belli! Ağzına alır mısın? Saksofoncu labunya mısın? Eminim adamı g*tten *ikersin ama ona bir el atma nezaketini göstermezsin! Gözüm üstünde! Kardeşlerin de senin gibi geri zekalı mı? Annen yaptığına pişmandır! O kadar çirkinsin ki Modern Sanatlar Müzesine konman lazım!



-Adın ne şişko?
-Efendim, Leonard Lawrence efendim.
-Arabistanlı Lawrence mı? Asilzade ismi gibi. Asilzade misin? Ağzına alır mısın? Eminim hortumun içinden golf topunu bile çekip yutarsın. İsmini beğenmedim! Sadece ibnelerle gemicilerin Lawrence diye ismi olur. Bundan sonra senin adın İnek Şaban!

2 yorum:

Code-444 dedi ki...

2001: A Space Odyssey ile birlikte en sevdiğim Kubrick filmidir bu. Kişisel favorilerimin baş köşesinde dururlar. Pek bi severim. Diyaloglar gerçekten de müthiştir. Güzel yazı olmuş. Son olarak da ''born to kill'' derim :))

-Are you a dick sucker??
-Sir, no sir !!

Atilla Çelik dedi ki...

1968 yılında öyle bir film yapan adamdan korkulur. O nasıl bir ruh haliyse.

Çavuşun hastasıydık ya. Lawrence gavadı daha fazla dayanamayıp vurdu dağ gibi yiğidi. Neymiş? Askerlere fazla dick sucker dememek lazımmış. :))))

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails