28 Ağustos 2009 Cuma

İsveç'ten Bir Nefes: WOLVERINE


İsveç dendiğinde akıllara genellikle İsveç Death Metali ve Göteborg gruplarının yarattığı sound gelir. 1995 yılında kurulan İsveçli Wolverine ise, Progressive Metal tarzı ve 2006 yılında ortaya koyduğu albümle yaydığı ışığı güçlendirir.

İlk albümleri “The Window Purpose” 2001 yılında yayınlandığında, Progressive Melodik Metal yapısı, bazı noktalarda brutal vokal ile bezenir. 2003 tarihli “Cold Light Of Monday” albümüyle müzik, daha kompleks, melodik hal alır ve brutal vokal azaltılır. 2006 tarihli “Still” albümü ise tamamen yeni bir tattır, tam anlamıyla Progressive Metal ve temiz vokalleri içerir. Aradan geçen on yıl sonrasında ustalığa, olgunluğa erişilir. Daha durgun parçaların yer alması yanında, enerjik parçalarla denge sağlanır. Süresi uzun tutulan bazı parçalar, kendi içinde değişken bir yapıyı içerirken, az ve öz kullanılan melodik solo gitar müzikal yapıyı zenginleştirip, yüksek kalite açısından pekiştirir. Temiz ritim partisyonlarının akıcı solo gitarla birleşmesi esnasında, vokalin sesini yükselttiği anlarda, melodi yönü çok derin yollara çıkar.

Still Albümü

Tüm bunların üzerine çıkan ve ayrı bir ustalık katan bir yöne dikkat çekmek lazım. Kaliteli vokal dediğimizde aklımıza Russell Allen, Michael Kiske, Jorn Lande, Tabias Sammet, Roy Khan gibi isimler gelir. Grubun vokalisti Stephan Zell, gelecekte onlarla birlikte anılır mı bilinmez, sahip olduğu enteresan, duru, oturaklı, yoğun ve temiz sesiyle müzikal yapıyı farklı boyutlara götürür. Bazı parçalar onun sesiyle şekillenir. İlk iki albümde bas çalıp vokal yapan Zell, ‘Still’ albümüyle sadece vokal yapar. Nedeni, solistliğe daha iyi konsantre olabilmektir. Bunu fazlasıyla becerdiği söylenebilir. Son albüme kulak kabartıldığında, ilk iki albüme oranla vokal açısından büyük gelişim ve olgunlaşma kendisini belli eder. Söz konusu olgunlaşmanın, dinleyicilere tiryakilik yaratacağını söyleyebiliriz. Ortaya çıkan sonuç, derin bir sanatla karşı karşıya olduğumuzdur.

Günlük hayat sorunları, içine düşülen derin ruh halleri, yaşamın zorluklarını sorgulamak, insanları rehin alan duygular merkeze alınınca bunu ifade etme yöntemi doğal olarak ağır bir hal alır. Bir kadına da bazı parçalarda roller verilir ve oyununu oynar. Bunların müziğe yansıması ağır, yer yer melankolik olur. Enstrümanların yerinde kullanılıp, müziğe yön veren vokal yüksek kaliteyi yansıtır. Kısacası verdiği his olarak, başka bir Riverside vakası var karşımızda. Wolverine için de kelimelerin kifayetsiz kalacağı söylenebilir.

Yeni albümlerini merakla ve heyecanla bekliyoruz. Çok yakında...

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails