Bazıları için müzik bir hayat gibi. Hayatın en dolu anlamlarından biri. Kimileri için duygunun ta kendisi. Bazen kendi iç dünyamızın yansımalarıdır ve haykırışlarıdırlar. İçinizde birkaç tahta eksiktir ve o eksikliği tamamlayan en sert kalaslar gibidir müzik. Sizi şu an bulunduğunuz yerden alır ve götürür farklı dünyalara. Sirius’a kadar..
Bazen sessizce otururken, tüm hayatınızı gözden geçirirken ve bir şeyleri sorgularken bir sonuca varırsınız. Düşünürsünüz dibine kadar. Rüyalara ve hayallerinize uçmak istersiniz. Peki böyle bir ruh dünyasının müzikal tercümanlığını nasıl bir müzik yapabilirdi?
Sizlerinkini bilemem tabii ki. Ama kendiminkini biliyorum. Polonyalı Progressive Rock/Metal grubu ve günümüzün modern Pink Floyd’u sayılabilecek Riverside isimli grubun yaptığı sanattır, tercümanlığımı yapacak olan.
Dibine kadar hassas ve naif. Ve bir o kadar ölümcül..
Gruba dair bilgiler ve daha önceden yazmış olduğum yazı:
http://kayipzamaninpesinde.blogspot.com/2009/08/riverside-ruya-ya-da-gercek.html
Bazen sessizce otururken, tüm hayatınızı gözden geçirirken ve bir şeyleri sorgularken bir sonuca varırsınız. Düşünürsünüz dibine kadar. Rüyalara ve hayallerinize uçmak istersiniz. Peki böyle bir ruh dünyasının müzikal tercümanlığını nasıl bir müzik yapabilirdi?
Sizlerinkini bilemem tabii ki. Ama kendiminkini biliyorum. Polonyalı Progressive Rock/Metal grubu ve günümüzün modern Pink Floyd’u sayılabilecek Riverside isimli grubun yaptığı sanattır, tercümanlığımı yapacak olan.
Dibine kadar hassas ve naif. Ve bir o kadar ölümcül..
Gruba dair bilgiler ve daha önceden yazmış olduğum yazı:
http://kayipzamaninpesinde.blogspot.com/2009/08/riverside-ruya-ya-da-gercek.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder