Samuraylarla anılan en büyüleyici sanatlardan biri çay törenidir. Çay töreni, Japonya’da “cha no yu” ismiyle bilinir. Bir çok aktivitesi arılaştırılmıştır. Düşünce üzerine kuruludur ve zamanla geliştirilmiştir. Çay töreninde karmaşık düşünceler, sade duruş, dürüst, derin, huzurlu ve etkileyici bir hava vardır. Bu hava sadece samuraylar için değil, tüm Japonya için söz konusu olmuştur.
Önceleri çay törenleri soyluların yüz verdiği bir aktiviteydi ve çay, her şeyden önce yüksek sınıfın iksiri gibi görülüyordu. Bu durum, Sen no Rikyu’nun katkılarıyla değişmeye başladı. Sen no Rikyu, Sakai’li bir tüccardı ve daha çok Soeki olarak bilinir. Çay töreni ustası olmak konusunda, 15 yaşından küçükken, zarif Aşikaga stilinde çay ustası eğitimi almıştı. Soylu sınıfların çay törenlerinde zarif Çin takımlarını kullanması, bazı incelikler sergilemesi, törene katılan soyluların sıkıntılarını hafifletmekte ön ayak olması ve törene katılanların huzurlu bir ortamı bulmasını sağlayacak değişiklikleri sağlaması, onun ismini değerli kılmıştır. Daha kullanılır ve sade görünümlü kapları pahalılarına tercih etmiş, soylu sınıf için gösterişli, şatafatlı evlerdense, yeşillikler arasındaki huzur verici sade çay evlerinde törenler yapma faaliyetini ortaya koymuştu.
Çay evinin çay içilen odasına, nijiriguchi adı verilen ufak bir kapıdan giriliyordu. Kapı, bir buçuk-iki adımlık bir kare şeklindeydi. Konuklar genellikle emekleyerek içeri girebiliyorlardı ve kasten mütevazı, çok sade kaplar tercih edilmişti. Bunun sebebi; çay evinden içeriye giren herkesin, çay içme odasında kim olursa olsun hepsiyle eşit olmasını sağlamaktı. Rikyu’nun çay törenlerinde tasarladığı en önemli noktalar; insanların tören esnasında dünya sorunlarından, dünya işlerinden uzaklaşmasını, kendi kendilerine olmalarını, huzurla dolmalarını, ince şeyleri düşünmelerini ve yaşamlarını sorgulamalarını sağlamaktı. Çay törenleri bir nevi huzur veren ve kalpleri huzurla dolduran ayin halini almıştı.
Sonra ev sahibi içeri gelir. Misafirler prensip olarak ona daveti için teşekkür eder ve yazı hakkında nazikçe bilgi alırlar ya da diğer konuları konuşurlar. Çay odasında geçen zaman boyunca muhabbetler, ortaya konulan duygu ve düşünceler kısadır. Konuşulan şeyler törene ters olmaz, kabalık söz konusu olamazdı. Misafirlere kaiseki denilen hafif bir yemek sunulur. Yuvarlak bir tas içinde makul düzeyde sake ikram edilir, bunu meyveler ve hafif bir tatlı takip ederdi. Ev sahibi çay hazırlamaya başlamadan önce konuklar dışarı çıkar. Eve ilk girdikleri sırada üzerinde konuştukları rulo şeklindeki kağıt kaldırılarak, içinde tek bir çiçeğin bulunduğu vazo koyulur. Konuklar döndüğünde, ev sahibi demir çaydanlık içindeki suyu ısıtır, kap ve tasları durulayıp temizler. Bambudan yapılmış kepçeyle yeşil çayı kaplara koyar. Kap içindeki çay hafif köpürünceye kadar bambudan yapılmış çırpma aletiyle çayı döver, sonra da misafirlerine servis yapar.
Çay iki türlü verilir: Daha sert ve koyu biçimde resmi olarak verilmesi koicha, hafif ve gayri resmi olarak verilmesi usucha diye adlandırılır. Koicha ilk servistir ve bütün misafirler aynı kaseden ufak miktar çay içer. Usucha ikinci servistir ve herkesin kendi kasesine çay koyulur. Çay kaseleri, mevsime ve ev sahibinin düşüncesine göre değişik şekillerde olabilir. Kış mevsimi çay kaseleri daha derindir ve sıcaklığın korunmasına yardımcı olur. Yaz mevsimi kaseleri daha sığ ve geniştir, bu yönüyle sıcaklığı çabuk giderilir.
Tören boyunca ev sahibi ve misafirler sükunetli düşüncelere yönelirler. Rahip Takuan söz konusu durum için şunları söylemektedir: “Çay odasında doğayı düşünür, nehirleri, dağları, akan suları hissedebilir, fikirlerimiz üzerinde düşünebilir, uyumlaştırmalara gideriz. Çiçekler, ağaçlar, ay ve karın değerini anlarız. Mevsimlerin değişimlerine gider, var olur ya da yok oluruz, çiçek gibi açar ya da solarız. Misafirler burada derin bir saygıyla karşılanır. Dünyevi kederlerden uzak olarak, çam ağaçları arasında esip geçen rüzgar sesi hissi veren, çaydanlıkta kaynayan suyun sesini dinleriz.”
Sen no Rikyu, Cha no Yu için ortaya koyduğu yüz kural hakkında bir öğütte bulunmuştur: “Bu kuralları değiştirebilecek ve yıkacak, gayri ciddi karşılayacak durumda olsanız da söz konusu kuralları tamamen unutmayın.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder