14 Nisan 2010 Çarşamba

"Ama Haksızlık Bu" Demiyorum


Hayaller insanı bencil yapmaya yetiyor. İsterse milyonlarca kişinin iyiliği üzerine kurulsun. Hayaller yine de bencilleştirir. Çünkü beraber kurulamayacak kadar "özgü"dür. Birlikte kurulanlar yalnızca planlardır...

Bu sebeple adına hayal diyebildiklerim sadece kendime saklama bencilliğini gösterebildiklerimdir. Ve onlar yıkıldıklarında acıyı da bir tek ben hissedebilirim. Ya da benim hissettiklerimi hiç kimse hissedemez demeliyim belki...

Herkesin beynindeki böcekler farklı.

Herkesin beynindeki böceklerin ihtiyaçları farklı.

Ve ben çok da fazla sevmiyorum öz benliğimden ısırıklar alan küçük böcekleri artık. Sevemiyorum. İşime çok yaramış olsalar bile..

Zekanı kullan demiyor X ve Y dinamikler. Zekanın kökünü kuruttum ben kullana kulana... Umurumda değil. Umurum yok artık çünkü bir çok alanda. Efkarı bile istemiyorum en zorlu zamanlarda. Belki de Bezgin Bekirliktir umurumda olan.

Yaşama isteksizliği midir bilinmez ama bazen hiçbir şey yapmama isteği ile yaşıyorum. Hiçbir şey hissetmiyorum dış dünyaya karşı zamanı gelince. Kesseler acımayacak raddeye geliyorum. Her şeyden yalıtıldığım ve buza döndüğüm anlar geliyor.

Kıskanıyorum aslında bazı umurumda olmamış çizgi film kahramanlarını...

Sorumluluklar ve sıkıntılardan değil. Bazen hayatı yakalamak isterken düşüyorum ve sonrasında parçalara ayrılıyorum.

Keşke bir çizgi film içinde olsaydık dedim sonra. Jerry 'yi yakalamaya çalışırken parçalara ayrılan Tom bir sonraki sahneye hep iyileşmiş olarak çıkıyor.

"Ama haksızlık bu" demiyorum ben Calimero gibi...

Demem de..

5 yorum:

LLuvia dedi ki...

Ayıp mı etmişsin biraz kendine ve hayata. Havada güneşli oysa ki?

Hayat yaralarla güzel demiyor muydun sen? Proust kötü anları övmüyor muydu?

Atilla Çelik dedi ki...

Ruhen dünyanın en güçlü insanı bile zamanı gelince durgunlaşabilir, hiçbir şey yapmamak isteyebilir, isteksizlik taşıyabilir ve Bezgin Bekir gibi sadece yatağında uyumak isteyebilir. İnsan olmanın bir getirisidir bu. Haksızlık değil. İnsan olmanın bir parçası.

Mutsuzluk da mutlu olmak da bizim bir parçamız. Karamsar olmak neşeli olmak da. Bu da bazı anlarda gelen duygu ve hislerden biri. Yorgunluk..

Olabilecek bir şey. İnsancıl bir şey. Kendini koyveren bir şey gibi görünse de koyvereceğin anlamına gelmeyen. O yüzden "ama haksızlık bu" demeyenim..

Knock Knock dedi ki...

Hayallerin bencilliğine hiç böyle bakmamıştım. Oysa eskimiş hayal mi gerçek gerçek mi hayal tartışmalarının içinde yaşıyorum hala. Ama çok güzel bir ifadeydi, çok sevdim.
Bir de çizgifilmde yaşıyoruz gibi geliyor bana Atilla. Sabah kafana örs düşmüş şekilde uyandığın ve göz kapaklarının arasına kürdan sıkıştırıp birini dinlemeye çalıştığın olmadı mı hiçç :))

Atilla Çelik dedi ki...

Charcot Marie Tooth hastası olduğum için her uyandığımda kafama örs düşmüş gibi uyanıyorum. :))))))))))))

Uyanmakta asla zorlanmam, hemen kalkarım, tembellik yapmam kalkarken ama hep yorgun kalkarım.

Yalnız uyuduğum ve uyandığım için göz kapaklarımın arasına kürdan tıkıp onu dinleme derdim hiç olmuyor. :p

:))))

Nihan Özdemir dedi ki...

Ne zaman içinde "hayal" kelimesi geçen bir yazı okusam aklıma ilk Einstein'in sözü gelir; "Hayal bilimden daha önemlidir, çünkü bilim sınırlıdır" Sınır koyulamadığı bir gerçek ve bencil olduğu da, benim hayalimdir çünkü. Severim hayal kurmayı, geleceğin planlamasıdır diyenler de var. Bir zararı olduğunu düşünmüyorum, an'lık da olsa mutlu edebiliyor bizi.
Çizgi film kahramını olmak...Güzel olurdu aslında, değerli olmayı isterdim ya da şekilden şekile bir anda giren Tonton ailesinin bir ferdi.
Güzel bir yazıydı.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails