Hayatın en tatlı lezzetlerinden biri olsa gerek aile olabilmek. İçimizi titreten, geleceğe rahatlıkla bakabilmemizi sağlayan, sıcak bir nefestir aile olgusu. Aile olabilmek için illa kan bağı mı gerekir? Hayır diyebiliriz. Kan bağı olmayan insanlar arasında sıcak dostlukların kurulup, kan bağı olan ailelerden bile daha aile olması ve hayatlarını sonuna kadar değiştirecek kararı birbirleri için alabilmeleri gözleri yaşartacak cinsten. Şiddeti de görürsünüz, sıcaklığı da, nefreti de görürsünüz, içten gelen sevgiyi de. Tezatlıklar üzerine kurulu sıcak, içten ve yeri gelince kahkaha attıran bir dünya.
Clubbed… Tadına doyum olmayan İngiliz bağımsız filmlerinden biri daha. İngiltere’nin kasvetli yapısına nazire yaparcasına çıkagelmiş sıcak bir film. Bir insanın dostluklar sayesinde ne kadar değişebileceğini gözlerimize serebilecek kadar.
Kahramanımız Danny, hayatın çok sillesini yemiş, kaybedenler tarafında yer alan, tek amacı deliler gibi çalıştıktan sonra hafta sonları iki kızı ile beraber çok güzel saatler geçirmek olan, karısından ayrı ve bir o kadar da hayata karşı ürkek, çekingendir. Bir gün Loui ile tanışır ve hayatı değişir. Korkularının merkezinde düşünüp duran ve akabinde Loui ile tanışmasından sonra onunla girdiği diyaloglar sonrası ondan çok etkilenen Danny, aynı zamanda yetenekli bir yazardır aslında. Sadece işi resmiyete dökmemiştir. Korku merkezli ruh hallerini, hayatındaki keskin değişimleri anlatır durur. Bu düşüncelerini bizlerle paylaşırken Sun Tzu’nun Savaş Sanatı isimli eserine gönderme yaptığına ve okuduğuna tanıklık ederiz.
Loui, Sparky ve Rob bir gece kulübünde korumadılar. Boş zamanlarında boks salonunda zinde kalabilmek anlamında antrenman yapmaktadırlar. Danny bir hafta sonu kızlarını dans okuluna bıraktıktan sonra ara sıra boks antrenmanlarını dış kapıdan izlemektedir. Loui’nin salona girerken onun görmesi ve içeri davet etmesiyle Danny’nin hayatı ve hayata bakışı, kaybedenlik safhasından bir aile içinde yer alan, kendisine güvenmeye başlayan ve kazananlar safhasına geçen bir aşama şeklinde değişmeye başlar. Danny, Loui ve Rob ile adeta bir aileye dönüşür. Hatta kendisi de onlara yardım etmeye başlar, bir koruma olur. Bir çetenin ilgili kulübe uyuşturucu ve haplar sokmak istemesi sorun yaratmaya başlar. Çünkü adamlarımız kulüplerinde asla böyle bir şeyi kabul etmezler. Olaylar o noktadan sonra patlak vermeye başlar.
Film ile ilgili aslında anlatılması gereken çok şey var. Fakat hepsini anlatmak istersem filmin şiirselliği, kurgusu, müthiş akıcılığı ve sıcaklığı sekteye uğrayacak gibi. İçimi ısıtan ve Danny’nin üzerinde gördüğüm her değişim sonrası attığım yüksek kahkahaları hatırlıyorum. Filmdeki akıcılık, su gibi akıp giden ve zamanın nasıl aktığını bilemediğimiz sıcak olaylar örgüsü öyle ustaca anlatılıyor ki, filmi izlediğim her an boyunca kendimi hikayeye kaptırmış buldum. Neşelerin, mutlulukların en derinini de tattım. Aile olabilmenin duygusallığını da. Tabii içimi cız ettiren duygusal sahneleri de.
Aile olabilmek güzeldir. Kan bağı olmayan kişilerin daha müthiş bir aile olabilmeleri ve dostları için ölüme bile gidebilmeleri çok daha güzel. Bir arkadaş için ölümüne gidebilmek ve dünyada en fazla sevdiği iki varlık olan kızlarını bile bir kenarda tutarak, ailenin bireyi olan bir dost için her şeyi yapabilmek nasıl bir şey olsa gerek?
İzleyin, tadın, soluyun ve tüketin. Hiç pişman olmayacağınız bir şaheserdir benim gözümde Clubbed, içinde hayata dair bir çok gerçeği barındıran… Nihayetinde kitaplaştırılan…
Clubbed… Tadına doyum olmayan İngiliz bağımsız filmlerinden biri daha. İngiltere’nin kasvetli yapısına nazire yaparcasına çıkagelmiş sıcak bir film. Bir insanın dostluklar sayesinde ne kadar değişebileceğini gözlerimize serebilecek kadar.
Kahramanımız Danny, hayatın çok sillesini yemiş, kaybedenler tarafında yer alan, tek amacı deliler gibi çalıştıktan sonra hafta sonları iki kızı ile beraber çok güzel saatler geçirmek olan, karısından ayrı ve bir o kadar da hayata karşı ürkek, çekingendir. Bir gün Loui ile tanışır ve hayatı değişir. Korkularının merkezinde düşünüp duran ve akabinde Loui ile tanışmasından sonra onunla girdiği diyaloglar sonrası ondan çok etkilenen Danny, aynı zamanda yetenekli bir yazardır aslında. Sadece işi resmiyete dökmemiştir. Korku merkezli ruh hallerini, hayatındaki keskin değişimleri anlatır durur. Bu düşüncelerini bizlerle paylaşırken Sun Tzu’nun Savaş Sanatı isimli eserine gönderme yaptığına ve okuduğuna tanıklık ederiz.
Loui, Sparky ve Rob bir gece kulübünde korumadılar. Boş zamanlarında boks salonunda zinde kalabilmek anlamında antrenman yapmaktadırlar. Danny bir hafta sonu kızlarını dans okuluna bıraktıktan sonra ara sıra boks antrenmanlarını dış kapıdan izlemektedir. Loui’nin salona girerken onun görmesi ve içeri davet etmesiyle Danny’nin hayatı ve hayata bakışı, kaybedenlik safhasından bir aile içinde yer alan, kendisine güvenmeye başlayan ve kazananlar safhasına geçen bir aşama şeklinde değişmeye başlar. Danny, Loui ve Rob ile adeta bir aileye dönüşür. Hatta kendisi de onlara yardım etmeye başlar, bir koruma olur. Bir çetenin ilgili kulübe uyuşturucu ve haplar sokmak istemesi sorun yaratmaya başlar. Çünkü adamlarımız kulüplerinde asla böyle bir şeyi kabul etmezler. Olaylar o noktadan sonra patlak vermeye başlar.
Film ile ilgili aslında anlatılması gereken çok şey var. Fakat hepsini anlatmak istersem filmin şiirselliği, kurgusu, müthiş akıcılığı ve sıcaklığı sekteye uğrayacak gibi. İçimi ısıtan ve Danny’nin üzerinde gördüğüm her değişim sonrası attığım yüksek kahkahaları hatırlıyorum. Filmdeki akıcılık, su gibi akıp giden ve zamanın nasıl aktığını bilemediğimiz sıcak olaylar örgüsü öyle ustaca anlatılıyor ki, filmi izlediğim her an boyunca kendimi hikayeye kaptırmış buldum. Neşelerin, mutlulukların en derinini de tattım. Aile olabilmenin duygusallığını da. Tabii içimi cız ettiren duygusal sahneleri de.
Aile olabilmek güzeldir. Kan bağı olmayan kişilerin daha müthiş bir aile olabilmeleri ve dostları için ölüme bile gidebilmeleri çok daha güzel. Bir arkadaş için ölümüne gidebilmek ve dünyada en fazla sevdiği iki varlık olan kızlarını bile bir kenarda tutarak, ailenin bireyi olan bir dost için her şeyi yapabilmek nasıl bir şey olsa gerek?
İzleyin, tadın, soluyun ve tüketin. Hiç pişman olmayacağınız bir şaheserdir benim gözümde Clubbed, içinde hayata dair bir çok gerçeği barındıran… Nihayetinde kitaplaştırılan…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder