8 Eylül 2009 Salı

Arda Turan ve Atlas


Atlas…

Yunan mitolojisinde Iapetos ve Klmene’in on üç çocuğundan en güçlü olanı…

Olympos’a saldırdığı için Zeus tarafından dünyayı omuzlarında taşımakla cezalandırılan...

Söz konusu mitolojik temele dayanarak tıpta kafatasını taşıyan kemiğe de adı verilen…

Zeus neden cezalandırmıştır Atlas’ı?

Atlas Zeus ile savaşmak ister. Zeus da ceza olarak Atlas’ı dünyayı sonsuza kadar sırtında taşımakla cezalandırır. Herkül’ün kendisinden yardım istemesini fırsat bilen Atlas, bu yorucu görevden kurtulmak için sinsi bir plan yapar. Herkül bir bahçede bir ejderhanın koruduğu üç altın elmayı ele geçirmek istemektedir. Atlas, Herkül’e kendisi dönünceye kadar dünyayı sırtında taşırsa elmaları ona getireceğini söyler. Atlas elmaları alıp gelir ve Herkül’den dünyayı bir süre daha sırtında taşımasını ister. Herkül de kabul eder ama omuzluk takmak için Atlas’ın dünyayı bir süre tutmasını ister. Atlas dünyayı tutar tutmaz Herkül kaçar ve Atlas kandırıldığını anlar. Bazı hikayelerde gök gürültüsünün aslında Atlas’ın Herkül’e kızgınlık haykırışı olduğu söylenir.

Peki neden Atlas ve Arda Turan?

Mitolojik bir karakter olan Atlas’a biraz göz attığınızda başlığın ne ifade ettiği aslında ayan beyan ortadadır. Üzerinde yeterince sorumluluklar, kısmen önemli görevler yüklenmiş olan bir şahsiyet. Son zamanlarda Arda odaklı haberlerin artması ve bin bir türlü spekülatif haberlerin yarattığı durum sonucunda, neredeyse sırtında dünyayı taşıması istenen bir Arda Turan gerçekliği…

Arda Turan garip badireler atlatmış bir futbolcu. Kimilerine göre o yıldız bile değil. Kimilerine göre şişirilen bir balon. Fazla geriye gitmeye gerek yok aslında.

Ali Sami Yen’de oynanan bir Galatasaray – Fenerbahçe maçı. Lugano, Emre Aşık’a arkadan malum hareketini yapar. Ortalık bir anda karışır. Tansiyon artar. Şanssız olaylar örgüsü peşi sıra gerçekleşir. Aslında bir nevi kardeş gibi olan Arda Turan ve Semih olayın ateşiyle Mike Tysonlığa soyunurlar. Mücadelenin galibi yoktur, kimse kimseyi nakavt edemez. Hem yeşil saha skorunda, hem kavga arenasında. Akabinde gazeteler, dergiler ve magazinler şahlanır. Soru ayan beyan bir şekilde sorulur:

“Arda Turan bir yıldız mıdır? Yoksa abartılıyor mu?”

Sözde futbol otoritesi sayılan bir çok eski futbolcuya sorular sorulur. Bir kısım eski futbolcu Arda’nın abartıldığından bahsederken bir kısmı ise Arda’nın sonuna kadar yıldız olduğunu söyler. İlgili düşüncelerin sahiplerine göz attığımızda Arda’yı eleştiren, yıldızdan saymayan kişilerin önemli çoğunluğu Galatasaraylılardır. Arda’yı yıldız mertebesine koyan ise eski Fenerbahçelilerdir. Özellikle Turan Sofuoğlu Arda’yı göklere çıkarır. Tanju Çolak’a göre ise Arda yıldız falan değildir.

Neden mi?

Çünkü Arda skora katkı yapan bir oyuncu değildir. Çok fazla çalım yapmakta, genelde yana, olduğu yerde, dar bir alanda adam geçmekte, topu ileri taşımaktansa olduğu yerde topu gevelemektedir. Haliyle takımı ileri çıkaramamaktadır. Skora katkısı da azdır bu yönü nedeniyle. Yıldız oyuncu da skora etki eden bir futbolcudur ve bu yüzden Arda yıldız değildir, der.

Tanju’nun ne olduğunu hepimiz biliyoruz zaten. Narsistliğin doruklarında dolaşan bir golcümüzdü. Hala da kendisini en tepede gören ve günümüz futbolunu neredeyse kendi dönemlerindeki futboldan geride görecek bir futbol düşünürü!!! Ülkemizde görülmüş belki de bir numaralı golcü, 18 çizgisi içinde. Eğer top ayağına geldi mi %95 gol diyebilirdik. Ama eğer tek başına kalsaydı ve ona sürekli top taşıyan ırgatlar olmasaydı ne kadar etkili olabilirdi orası ayrı konu. Golcülüğü dışında futbolculuğunu teraziye koysaydık Torres, Villa gibi oyuncularla kıyaslanamazdı bile. Çünkü günümüzde o tür bir futbolculuğa yer yok. Günümüzün defans anlayışı cehennemde savaşmak gibi bir şey.


Arda Turan üzerinden yaratılan spekülasyonların ardı arkası kesilmiyor. Şu an Tanju Çolak ne düşünüyordur bilemeyiz. Acaba hala yıldız olmadığından dem vuruyor mudur? 5-6 ay önce yıldız değildi. Peki şimdi soralım?

“Arda şu an yıldız mı sevgili Tanju?”

Skora katkı mı dedin? Asist sayısını sayamıyorum…

Takımı yönetmek mi dedin? Çıplak gözlerimiz söylemiyor mu?

Alınan sorumluluklar ve yükler? Atlas edasında mı acaba?

Birkaç gündür neredeyse Avrupa’nın en üst düzey scout ve menajerleri Arda’yı her yerde takip ediyormuş. Arda inanılmaz geliştirmiş kendini. Arda’yı herkes istiyormuş. Arda’ya 40 milyon avro bedel biçilmiş Adnan Polat tarafından… En azından bizlere böyle söylüyorlar. Her şey iyi başlayan bir sezon başlangıcından, Estonya gibi vasatın altındaki bir takıma karşı iyi oyunundan ve en önemlisi bu sezon hiç düşmeyen çizgisinden dolayı nerelere kadar gelmiş. Arda neredeyse dünyanın en iyi futbolcusu addedilecek.

Bu çocuğun yeterince yükü vardı. Yeterince yükü taşımakla mükellefti. Ama bu haberler öyle zararlı bir boyuta ulaştı ki, Arda ve Atlas’ın kaderleri neredeyse aynı. Hiçbir fark yok.

Evet, Arda Türkiye’nin en iyi ve en değerli oyuncusudur. Bunu ülkemizdeki herkes kabul eder. Ama etten, kemikten, sinir ve kaslardan oluşmuş bir ademoğludur, bir makine değil. Ya da Atlas gibi mitolojik bir karakter değil, sonsuza kadar gök kubbeyi sırtında taşıyacak ve haykıracak kadar. Bu haberler hep Arda’ya zarar. Arda, ‘sen oldun’ havasını aktaran.

Arda hala ‘olma’ yolunda. Daha kat edeceği çok yol var. Ülkemiz futbol tarihi açısından tarihin en iyi transferi olabilecek ender yetenek, Gökhan Gönül ile birlikte. Böyle bir yeteneği tarihe yazdırmak varken, şimdiden ‘oldun sen’ demeye getirip sırtına her geçen gün inanılmaz yükler bindirmek, ülkem futbol vizyonu olsa gerek…

Ateşli bir toplumuz vesselam…

1 yorum:

Adsız dedi ki...

diyecek bir sey bulamiyorum acikcasi
100% haklisiniz sonuna kadar katiliyorum

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails