21 Mayıs 2010 Cuma

Karanlığın Pençeleri Yırtar Ruhunu


Gecenin ilerleyen saatleri.. Tüm dünya uyuyor. Derin bir uykuda.. Derin uyku halindeki dünyada yalnızca sen.. Odanın bir köşesinde. Kendi düşüncelerinle yoğun, kendi hayat denklemin üzerinde problemler çözen benliğin.. Bir çok şeyi sorgulayan. Gecenin teskin edici elleri ruhunu okşar.. Dönüşürsün.

Mads Langer’dan “Beauty of the Dark”ı açarsın odanın karanlığındaki izbe köşesinde. Kapatırsın gözlerini. Bırakırsın kendini melodilere.. Karanlık pençe darbelerini indirmeye başlar ruhuna. Evrilirsin ayrı bir dünyaya ve benliğe.. Huzura kavuşursun.. Kavuşursun.. Huzura..

Karanlığın güzelliği, senin güzelliğin
Hayal ettiğin hayallerini hayal ederim
Ama kabuslar daima görüntüyü engeller
Uyuyamam, hayır.

Sessizliğin güzelliği, sözlerin olmadığı gürültüdür
Sen evin içinde gezinirken her şeye kulak verdiğim zaman
Bu gece, evet.

Derin karanlık odanda ışık nerededir?
Bir ışık darbesi seni gölgeden koruyabilir
Ayın arkası neden karanlıktır?
Erişilemez ta ki ışık yayılana kadar

Güzellik için çirkin şeyler yaptım
Eğer gerçek beni görebilirsen,
Sonra güzellik çok gaddarca olmayacak belki



1 yorum:

Atilla Çelik dedi ki...

Merhaba Mert,

Ben de muhakkak odamda uyuyana kadar sinema ya da dizi izliyor oluyorum. :) Anlattığım ilgili ruh hali ise o şarkı ile yapılacak bir şey. Çünkü o şarkı o ortamda, böyle yapılarak dinlenirse anlam kazanıyor ve benliğini buluyor. :)

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails